Bütünleyici tıbba yönelik talep son yıllarda artmış ve sinirbilim alanındaki en son araştırmalar yeni tedavi seçenekleri için fırsatlar ortaya koymuştur. Bu metin zihin-beden tıbbını destekleyen kanıtları özetlemekte ve olgu temelli zengin örnekler sunmaktadır. Uygulayıcıların bu yeni alanda güncel kalmasına yardımcı olmak amacıyla, bir klinisyen tarafından ve klinisyenler için yazılmıştır.
Zihin-beden tıbbının önemine değinen temel bölümlere ek olarak, stresin fizyolojik etkileri, iletişim becerileri ve zihin-beden tıbbını muayeneye dahil etme yöntemleri üzerine bölümler içeren bu kitapta, daha sonra çeşitli zihin-beden terapileri tanıtılmakta ve bunların seçilmiş klinik rahatsızlıklarda kullanımı ele alınmaktadır. Terapiler, nefes çalışması ve relaksasyon, hipnoz ve yönlendirilmiş imgelem, meditasyon, mindfulness, spiritualite, şefkat temelli terapiler, yaratıcı sanat terapileri ve hareket terapileri olarak gruplanmıştır. Her bölüm terapilerle ilgili olgu sunumları, arka plan ve tarih, en iyi şekilde kullanımı, eğitim gereksinimleri, riskleri ve yararları içermektedir. Belirli durumlara odaklanan bölüm, güncel araştırmalara yer vermekte ve aşağıdaki alanlarda çocuk ve erişkin örnekleri sunmaktadır. Bunlar: kaygı ve depresyon, akut ve kronik ağrı, gastrointestinal ve ürolojik durumlar, otoimmün, inflamatuar, cerrahi, onkoloji ve diğer rahatsızlıklardır.
Klinisyenlerin kanıta dayalı zihin-beden terapilerini hasta bakımına dahil etmelerine yardımcı olmak için kaynaklar ve pratik araçlar sunan bu kitap, aynı zamanda tüm sağlık profesyonelleri, tıp ve hemşirelik öğrencileri, asistanlar, yandal uzmanları, hemşireler ve bir çok uzmanlık alanından uygulayıcılar için çok değerli bir kaynaktır.
Hilary McClafferty pediatri, pediatrik acil tıp ve bütünleyici tıp alanında kurul sertifikalıdır. Amerikan Bütünleyici Tıp Kurulu’nun kurucu üyesidir ve Amerikan Pediatri Akademisi Bütünleyici Tıp Bölümü’nün bir önceki başkanıdır.
Önsöz
Hilary McClafferty’nin Klinik Uygulamada Zihin-Beden Tıbbı’nı okurken, beni kaplayan his, “Tıp eğitimimdeki saflardan geçerken keşke böyle bir metin olsaydı!” idi. O zamanlar, yani 1970’lerde, zihin-beden tıbbı bir çeşit New Age safsata olarak kabul edilirdi. Eğer biri uyguluyorsa, kesinlikle meslektaşlarına bunu söylemezdi. Gerçekten de McClafferty’nin belirttiği gibi, zihin-beden tıbbı bugün birçok uygulayıcı tarafından hala saçma olarak kabul edilmektedir. Ancak, bu uygulamaların nasıl çalıştığına, ne işe yaradığına, hangi koşullar altında ve hangi hastalıklarda en iyi sonuç verdiğine ilişkin kanıtlar sunan bilimsel araştırmaların sayısı katlanarak arttıkça, karşı çıkanların sayısı azalmaktadır. Bu kitap, hem bilimsel kanıtlar sunarak, hem de uygulayıcılar için belirli zihin-beden terapilerini nasıl ve nerede uygulayacaklarını net ve pratik biçimde, adım adım açıklayarak, devam eden şüpheleri ortadan kaldırmak için uzun bir yol kat edecektir. Bu kitap her uygulayıcının bulundurması gereken bir el kitabıdır.
McClafferty tüm bunları ve daha fazlasını zihin-beden tıbbına ilişkin bu kolay anlaşı- lır ve ilgi çekici kılavuzda gözden geçirmiştir. Bölüm I’in başlığında da belirtildiği gibi, stres bilimi, klinisyenin özbakımı ve zihin-beden görüşmesinin dili de dahil olmak üzere, zihin-beden tıbbının temellerinin güncel bir sistematik gözden geçirmesi ile başlar. Stres hakkında çok şey yazılmış olsa da, her ikisi de yine de bazı damgalamalara maruz kalan son iki konu ders kitaplarında çok daha az mevcuttur. Klinik tıp ve tıp eğitiminin katı ve gece gündüz durmadan çalışan dünyasında, bazıları hala hekimin özbakım ihtiyacını zayıflık olarak görmektedir. Bununla birlikte, McClafferty’nin belirttiği gibi, hekimin tükenmişliği çok gerçek ve sıkıntı veren bir olgudur. Tükenmişlik hekimin hastalanma- sına neden olur, ayrıca tıbbi hatalara da yol açabilir. Bu nedenle eğitimini sürdüren ve çalışan hekimlerin, tükenmişliği azaltmak için zihin-beden tıbbı yaklaşımlarını öğrenmesi iyi birşeydir. Gerçek anlamda, kitap asırlık İncil atasözü olan “Hekim kendini iyileştirir” (Luka 4:23) sözünü benimsemektedir. McClafferty, özbakım için damgalama konusunu ele alır ve gerçek dünyadan bir örnekle pekiştirir. Mindfulness meditasyonu öğrenmeye ilgi duyan diğer asistanlara yönelik bir toplantı düzenlemeye çalıştığı için üstlerinden küçümseme ve direnç gören bir asistan hekime yer verir. Bu örnek sayesinde McClafferty, tıpkı kendi örneğindeki asistanın yaptığı gibi, diğerlerinin de bu engelleri başarıyla aşabil- meleri için dil ve stratejiler sağlar.
McClafferty bu yaklaşımı kitap boyunca, her bölümde kullanmaktadır. Terimleri ta- nımlayarak ve yöntem veya hastalığın bilimsel altyapısını gözden geçirerek başlar. Son- rasında, tartışılan durum veya hastalıkta, zihin ve beden yöntemini uygulayan hastaların veya hekimlerin gerçek hayatından ilgi çekici örnekler vererek devam eder. Bu olgu sunumları kitabı oldukça okunaklı hale getirir ve okuyucunun yöntemi kendi deneyimlerine uyarlamasına yardımcı olur. Ancak McClafferty, hem erişkinler hem de çocuklarda her türlü zihin-beden yaklaşımını uygulamak için net, adım adım açıklamalar vererek bu olgu sunumlarının ötesine geçer.
En akıllıca örneklerden biri, 4 yaşındaki çocuklara diyafram solunumun nasıl öğretileceğini anlatmasıdır: onları yatırarak, karınlarına doldurulmuş küçük bir hayvan oyuncağı yerleştirerek ve hayvanı havada yukarı ve sonra aşağı hareket ettirmelerini sağlayarak. Teknikte ustalaşana kadar kıkırdayarak tekrar tekrar deneyen çocukları kolayca hayal edebilirsiniz! Açıklayıcı olgu sunumlarına ve adım adım verilen yöntemlere ek olarak, daha derine inmek isteyenler için bölümlerin sonunda, web siteleri ve daha fazla okuma için kaynaklar da dahil olmak üzere, kapsamlı pratik listeler verilmiştir.
Başlık 4 “Dilin Kullanımı ve Zihin-Beden Görüşmesi” özellikle bu teknikleri denemek konusunda temkinli olabilecek meslektaşlara veya hastalara yaklaşırken, uygulayıcıların kullanabileceği net ifadeler sağlar. Bir hastaya kötü haberi açık yüreklilikle vermek fakat umudunu kaybettirmemek arasındaki ince çizgide nasıl yol alınacağını ele alır. 1970’lerde eğitimim sırasında, moda, umudu korumak için gerçeği çarpıtabilen önceki nesil hekimlerin aksine, doğru olma çabasıyla tamamen duygusuz olmaktı.
Ancak McClafferty yenilikçi bir yol sunmaktadır, bu, kişinin dürüst olurken farkındalığı yüksek bir dil kullanmasıdır. Böylelikle, hasta bir nosebo etkisinin altında bırakılmamış olur. Sözcükler önemlidir ve mindfulness kavramının devreye girmesi, bir kişinin kullan- dığı sözcükler konusunda farkındalığının artması, umut veren, önemli bir derstir. Yine, bu bölümde, bir asistan hekimin genç bir hasta ve ailesini etkilediği bir karşılaşma gerçek yaşamdan bir kesitle betimlenmiştir. Daha sonra bu olumsuz etkiden kaçınmak için kullanılabilecek alternatif rahatlatıcı sözcükler verilmiştir. Bunu, her doktorun alışkanlık haline getirene kadar yanında taşıması gereken, kötü haberlerin verilmesini yapılandırmaya yönelik adım adım ilerleyen bir kılavuz izler. Son olarak, özel görüşme soruları verilmiş- tir. Bu bölüm farklı durumlara göre (stres, okul, iş, aile, vb.) uyarlanmış senaryonun farklı etkin versiyonlarını içermektedir. Bu olgu sunumları, stratejiler ve senaryolar sayesinde okuyucu, hastalarına zihin-beden seçenekleri sunma ve zihin-beden terapilerinin üzerindeki gizemi ve damgalamayı kaldırma konularında özel yaklaşımlar edinebilecektir. Hatta bunları zihin-beden terapilerinin yararları konusunda kaygılı ve şüpheci olanlarda dahi kullanabilecektir.
Başlıkta da belirtildiği gibi, Bölüm II nefes çalışması, biofeedback, hipnoz ve yönlendi- rilmiş imgelem, mindfulness ve şefkat, yaratıcı sanat ve hareket terapileri dahil olmak üzere seçilmiş zihin-beden terapilerine odaklanmaktadır. McClafferty, neden bunları seçtiği ve diğerlerini dışarıda bıraktığı konusunda nedenleri dikkatle belirtmektedir. Gözden geçirdiği terapiler en titizlikle araştırılmış ve sinirbilim açısından fizyolojik etki mekanizmaları en iyi şekilde anlaşılmış olanlardır. Ayrıca, etkinliklerini gösteren en kapsamlı kanıtlara sahiptirler. McClafferty bu kanıtları açık ve anlaşılır bir dilde gözden geçirmiştir. Yine, daha önceki bölümlerde olduğu gibi, yaklaşımın bir tanımı ile başlamakta (örneğin, Jon Kabat-Zinn tarafından geliştirilen ve yaygınlaştırılan “mindfulness” veya “mindfulness temelli stres azaltma”) ve etkilerinin altında yatan bilimsel çalışmaları (örneğin, mindful- ness meditasyonu ile ilişkili artan sinirsel bağlantısallık) gözden geçirerek ilerlemektedir. Sonrasında tekniğin belirli hastalıklarda, erişkin ve çocuklarda ve aynı zamanda hekim sağlığına yönelik olarak nasıl kullanıldığı açıklanmaktadır.
Son bölüm, zihin-beden tekniklerinin belirli koşullarda veya hastalıklarda uygulanmasının kapsamlı bir gözden geçirmesini içerir. Burada anksiyete ve depresyon, onkoloji ve cerrahi durumlar, gastroenteroloji ve ağrıyı ele alan bölümler yer almaktadır. Bunların tümünün zihin-beden yaklaşımlarına etkili bir şekilde yanıt verdiği gösterilmiştir.
Bu metin, çocukluktan ergenliğe ve erişkinliğe kadar tüm yaşlar için, sağlıktan hasta- lığa çeşitli durumlar için ve hastalar ve hekimler dahil çeşitli uygulayıcılar için zihin-beden tıbbının kullanımını ele aldığı için benzersizdir. McClafferty pediatri, pediatrik acil tıp ve bütünleyici tıp konusunda eğitimli ve kurul sertifikalıdır. Aynı zamanda, Arizona Üniversitesi Bütünleyici Tıp Merkezi’nde Bütünleyici Tıp Uzmanlığı’na liderlik etmenin yanı sıra, Pediatrik Bütünleyici Tıp Uzmanlık Programının kurucu direktörüdür. Dolayı- sıyla, bu spektrum hakkında tavsiyelerde bulunmak için son derece yetkindir.
Pediatri alanında yıllara yayılan klinik deneyimi ve klinik hipnoz ve akupunktur sertifikaları, ona zihin-beden uygulamalarında daha fazla uygulama deneyimi ve ustalık kazandırmıştır. Bu deneyim onun net, pratik ve adım adım ilerleyen betimlemelerinde kendini açıkça göstermektedir. Sadece literatürü gözden geçirme becerisi olan bir akademisyen değil (ki bu beceri çok önemlidir), aynı zamanda her sayfada okuyuculara verdiği uygulama ile ilişkili kapsamlı bilgilere hakim bir uygulayıcıdır.
Esther M. Sternberg, MD
Arizona Üniversitesi Mekan ve Sağlık Enstitüsü Direktörü Arizona Üniversitesi Bütünleyici Tıp Merkezi Araştırma Direktörü Arizona Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörü Arizona Üniversitesi, Tucson Healing Spaces: The Science of Place and Well-Being ve The Balance Within: The Science Connecting Health and Emotions Yazarı